BİTANEM

         Bitanem
 
Dalga ile kıyının aşkını bilir misin? 
Öncesinden başlayıp, sonsuza giden dalga, 
Hep aşka kavuşma özlemiyle atılır kıyıya. 
Dalga seven, kıyı sevilendir. 
Dokunur parmaklarının ucuyla sevdiğine dalga 
Ve döner hep geriye 
Bilir kavuşamayacağını ama hep koşar kıyıya 
Her bir dokunuşunda aşkına verir bedenini hesapsızca 
İşte, ben de seni böyle severim bitanem. 

Bitanem, 
Bilir misin dağ başında açan uçurum çiçeklerini? 
Bilirler görünmeyeceklerini... 
Sevilmeyeceklerini... 
Koklanmayacaklarını... 
Okşanmayacaklarını... 
Ama inatla açarlar aşkla, sevgiyle, özlemle. 
Hep beklerler gelmeyecek sevgilinin onu kucaklamasını 
İşte, ben de seni böyle beklerim bitanem 

Bitanem, 
Ağaç ile meyvesinin aşkını bilir misin? 
Meyvesini vermelidir ağaç yeniden doğmak için 
Öyle zorludur ki ayrılmaları 
Verir meyvesini ağaç 
Meyve tohum olur, tohum kök olur 
Ve yeniden doğar ağaç kendi meyvesinden 
İşte ben de böyle bitanem; 
MUZAFFER SERAY

 
 
Giriş Sayfası Yap
Günlük Burç

İSTİKLAL MARŞI

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Mehmet Akif Ersoy





 
Bugün 5 ziyaretçi (9 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol